Ülkemiz ekonomisinin günümüzde yaşamış olduğu tüm problemlerin özünde; ülkemizin tarıma dayalı ekonomisinden, maliyetten kaynaklanan sebeplerle rekabet zayıflığına kadar, hatta bürokratik engellerden, kurum ve mevzuat karışıklığına kadar birçok sebep bulunmaktadır. Fakat elde edilen istatistik veri sonuçları kur ve fiyat analizlerine bakıldığında ülkemizdeki kurumların kontrollerinin dışarısında olan ve üstüne fikir alışverişi yapılması gerekli olan, fakat devamlı olarak küreselleşen ve üstü örtülmeye çalışılan iki nokta bulunmaktadır. Bunlardan birincisi ithalat ve sermaye hareketleri, ikincisi ise dış ticaret açığı olacaktır.
Türkiye’de İthalat ve Sermaye Hareketleri
Özellikle ABD ve Türkiye eşine az rastlanır şekilde bir dış ticaret açığı yarışına girmiş gibi gözüken iki ülkedir diyebiliriz. Amerika’da yerel üreticiler vergisiz ticaret hakkı sağlanan bazı yabancı şirketlerle ilgili hükümete sürekli olarak baskı uygulamakta. Bunun haricinde dış ticaret açığını kapatacak politikalardan iki ülke de uzak duruyor ve günü kurtarmaya yönelik kısa vadeli planlar ile sürekli olarak bu konu geçiştiriliyor. Bu durum ise yerli üreticileri faaliyetler ve istihdam açısından oldukça kötü etkilemekle beraber yapılan politikaların faydasızlığını da ortaya koyuyor. Fakat sermaye hareketleri bu politikalardan bu kadar kolay etkilenirken bu politikaların faydasızlığı ülkemiz ekonomisini sürekli olarak geriye götürmektedir. Ülkemizin bu konudan kaçış senaryoları ise genel olarak nasıl olsa ülkemizin döviz kurları dalgalı kur rejimine sahip, piyasalar doğal akışında dengesini bulacaktır algısı, ithalat ürünlerinin ağırlıklı olarak hammadde ve sermaye temelli olduğunu söylemek şeklinde sıralanabilir. Bu senaryolar ise sadece günü kurtaran ve sakinleştirici nitelik taşıyan ifadeler taşır lakin sorun bunun ötesindedir ve sorunun çözümü için çok daha detaylı ve derin bir ekonomik yol haritasına ihtiyaç duyulur. Oluşturulan yeni yol haritası ise bu sorunları yarına erteleyen fikirlerden ziyade sorunların çözümlerine odaklı ilerlemelidir. Ancak bu şekilde yerli sermaye rahatça yatırımlarını yönlendirir ve istihdamı arttırabilir. Bunun aksi uygulanmaya devam ettiği takdirde sermaye asla rahat bir hareket sergileyemez ve sürekli çekimser atılımlar gerçekleştirir bu da gelişimi yavaşlatır ve ülke ekonomisini kötü yönde etkilemese de iyi yöndeki gidişatını yavaşlatır. Bunun borsalardaki karşılığı ise dalgalı kur yapısı ve yerel sermayede kayıplar olarak karşımıza çıkar.
Uygulanması Gereken Politikalar
Anlattıklarımız doğrultusunda sorunların genel bir hat çizilmiş olmalı. Peki bu durumu düzeltmek adına neler yapılabilir? Bu sorunun cevabı ise gelişim. Öncelikle ülkeler rekabet ettikleri ülkenin para birimini değersizleştirmek ve kendi parasını değerlendirmek için kısa vadede politikayı kullanabilirler ancak bu özellikle Amerika ve Türkiye’nin sıklıkla başvurduğu bir yoldur. Lakin bu çözüm kısa sürelidir ve uzun vadede etki gösteremez. Uzun vadeli bir plan için yatırım alanları genişletilmeli ve özellikle teknoloji alanlarında gelişim gösterilmeli üretim sağlanmalıdır. Bu sayede ülke yüzdelik bazında gelişim oranında rekabet ettiği ülkenin önüne geçerek kurunu zayıflatabilir ve kendi kurunu yükseltir. Örneğin yeni tarım araçları veya tarımda köklü bir değişikliğe, verimi arttıracak bir icat üretmek bu konuda ihracat yapabilecek bir ürün üretimi sağlar ve ihracat ülkeye döviz girişi sağlayarak uzun vadede büyük bir değişim sağlayabilir.
İthalat Sermaye Hareketini Nasıl Etkiler, Bu Borsaya Nasıl Yansır?
İthalat ülke içindeki sermayenin yurt dışına kaymasına neden olur. Bu ise ithalatın yapıldığı ülkenin ekonomisine katkı sağlarken ithalatı yapan ülkenin ekonomisini yaralayacaktır. Yani ülkelerin ithalat hareketleri ülkelerin kurlarını doğrudan etkilemektedir. Bu düşünüldüğünde rekabet içinde olan iki kurdan gelişimi yüzde bazında düşük olan ülkenin uzun vadede kayıp yaşayacağı çıkarılabilir. Yani TL-USD arasında borsa tahmini yapacak olursanız kısa vadede tahminler yapmanız oldukça zordur lakin uzun vadede USD’nin değer kazanacağı öngörülebilir. Bu Amerika’nın teknolojik ve üretimsel gelişmesinden kaynaklı bir durumdur ve Türkiye o sene içerisinde Amerika’dan yüzde olarak önüne geçemediği sürece küçük dalgalanmalar olacak olsa da uzun vadede sonuç aynı olacaktır.
Bir önceki yazımız olan Otomatik Ödeme Talimatı Nedir ? Otomatik Ödeme Talimatı Nasıl Verilir ? başlıklı makalemizde Ödeme talimatı nedir, otomatik ödeme ve Otomatik ödeme talimatı hakkında bilgiler verilmektedir.