Borsa Kazancı Nasıl Vergilendirilir?
Borsada Vergi Var mı ?
Bir ekonomide finansal piyasalar hem şirketlerin finansmanı hem de yatırımcıların tasarruflarını değerlendirmeleri açısından önem arz etmektedir. Küreselleşme olgusu, finansal araçların çeşitlenmesi, teknolojik olanaklar hem yatırımcı yelpazesini genişletmekte hem de şirketlere fon tedariği hususunda kolaylık sağlayabilmektedir. Finansal piyasaların yatırım araçlarının başında hisse senetleri gelir. Hisse senetleri piyasasında yatırımcıların yatırım kararı alması veya yatırım yapmaması konusunda en önemli göstergelerden birisi de hisse senetlerinin fiyatlarıdır. Fiyat tahmini doğru ve anlamlı bir şekilde tespit edilirse sağlıklı yatırım kararları alınacaktır. Mevcut ve potansiyel yatırımcıların hisse senetlerinin fiyat tahmininde bulunması amacıyla birçok yöntem geliştirilmiştir. Günümüzde küreselleşmenin etkisiyle hisse senedi fiyatlarında oluşan dalgalanmalar makroekonomik ve mikroekonomi faktörler ışığında açıklanmaya çalışılmaktadır.
Küreselleşmenin ortaya koyduğu değişimlerle şekillenen bugünün dünyasında sağlam kurumsal ve finansal yapılara sahip olan, geleceği en iyi şekilde öngörüp, bu doğrultuda planlamalar yapan, içinde bulunduğu piyasa koşullarını hızla benimseyebilen esnek ve dinamik işletmeler ait oldukları ülke ekonomilerine mikro ve makro düzey de önemli katkılar sağlamaktadırlar. Bununla birlikte, ülke ekonomilerinin mihenk taşı konumunda bulunan ve temel amaçları varlıklarını sürdürmek olan işletmeler farklı sorunlardan dolayı varlıklarını sona erdirmek durumunda kalabilmektedirler. İşletme içi yönetimsel sorunlar, piyasa ile ilgili bilgi eksiklikleri ve benzeri nedenler ile ekonomik durgunluk, rekabet artışı, ham madde tedarik maliyetlerindeki artışlar gibi işletme dışı nedenler ve bu durumların yanı sıra, öngörülemeyen deprem, sel, kasırga, yangın gibi doğal afetler bu nedenler arasında yer almaktadır.
Ülkelerin sosyo-ekonomik yapıları içerisinde dinamik bir pozisyona sahip olan işletmelerin öncelikli gayeleri olan varlıklarını devam ettirme amaçlarını gerçekleştirebilmeleri hiç şüphesiz işletmelerin finansal yapılarını güçlendirmeleri ile yakından ilgilidir. İşletmeler için bir gereksinim halini alan sermaye piyasaları, finansal kurumlar ve ticari borçlar vasıtasıyla sağlanan dış finansmandan elde edilen fayda ile onun maliyeti arasında denge kurmada yaşanan sorunlar firmaların piyasalardan çekilerek varlıklarını sona erdirmelerine zemin hazırlayan temel etkenler arasında ön plana çıkmaktadır.
Fon istem ve sunusunun karşılaştığı pazara finansal Pazar denilmektedir. Finansal pazarların var olabilmesi için, bir ülkede bir kısım bireylerin tüketimleri üzerinde gelir elde etmeleri yani tasarrufta bulunmaları gerekir. Tasarruflarını, biriktirdiği fonları doğrudan reel varlıklara yatırmayıp finansal pazarlara sunmaları, bir diğer kısım bireylerin ise tüketim ve yatırım amaçları ile gelirlerinin üzerinde harcama yapma ve gelir açıklarını finansal pazarlardan karşılama isteminde olmaları gerekmektedir.
Bir ekonomide finansal piyasalarının bulunma nedeni, ekonomi içerisinde ekonomik birim olarak isimlendirilen hane halkları, işletmeler ile devletin yapmış olduğu faaliyetler neticesinde tasarruf-yatırım denkliğinin sağlanmamış olmasıdır.
Başka bir deyişle finansal piyasalar fon fazlası olan bireylerin tasarruflarını fon eksiği olan bireylerin işletimine sundukları piyasalar olarak tanımlanır. Tasarruf fazlası olanlar her zaman yatırım yapmak isteyen ve girişim yeteneği olan birimler olmayabilir. Dolayısıyla fazla fonların yatırımcılara transfer edilmesini sağlayan finansal piyasalara ihtiyaç duyulmaktadır.
1.Sermaye Piyasası Nedir?
Sermaye piyasaları bilinen en temel tanımıyla bir yıldan uzun vadeli finansal varlıkların işlem gördüğü piyasa olarak tanımlanmaktadır. Başka bir tanımla orta, uzun ve sonsuz vadeli fonların arz ve talebinin gerçekleştiği değişimin olduğu piyasadır.
Bu piyasada devamlı olan tasarruflar esas kaynaktır. Söz konusu tasarruflar para piyasasında olduğu gibi tasarruf sahiplerinin birikimleridir. Vade uzun olduğundan risk ve faiz oranı da yüksek olacaktır. Sermaye piyasası araçlarına menkul kıymet denmektedir. Bunlar pay senedi (hisse senedi), özel sektör tahvilleri, devlet tahvilleri ve varlığa dayalı menkul kıymetler olarak çeşitlendirilebilir.
2.Sermaye Piyasası Çeşitleri Nelerdir?
- a) Piyasada işlem gören finansal varlığın işlem durumuna göre,
- Birincil piyasalar,
- ikincil piyasalar,
- Üçüncül piyasalar,
- b) Piyasanın örgütlenme biçimine göre,
- Organize sermaye piyasaları,
- Organize olmamış sermaye piyasaları,
- c) Piyasanın yöresel olup olmamasına göre,
- Ulusal piyasalar,
- Yöresel piyasalar,
- Uluslararası piyasalar,
- d) Piyasada işlem gören finansal varlıkların türüne göre,
- Hisse senedi piyasaları,
- Devlet tahvili piyasaları,
- Özel sektör tahvil piyasaları,
- Türev finansal varlık piyasaları,
3.Sermaye Piyasası Araçları Nelerdir?
Sermaye piyasası araçlarını borçlanma ve pay senetleri olarak ikiye ayırmak mümkündür. Aynı zamanda menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları diye de sınıflandırılabilir. Sermaye piyasasında, fonların arz ve talep edenler arasında el değiştirmesine aracılık eden menkul kıymetler, “kıymet evrak” ların bir alt bölümünü oluşturmaktadır.
Türk Ticaret Kanunu’na göre kıymetli evraklar; ticari senet, makbuz senedi, hisse senetleri, ilmühaberler, konşimento, tahvil, bono, intifa senedi, kar ve zarar ortaklık belgesi, gelir ortaklık senedi, ipotekli borç senedi, irat senedi, mevduat sertifikası, yatırım fonu katılma belgesi, banka bonoları, opsiyon senetleri, poliçeler, banka tasarruf cüzdanları olarak düzenlenmiştir.
4.Hisse Senedi Çıkarmaya Yetkili Kuruluşlar Hangileridir?
Hisse senedi çıkarmaya yetkili kuruluşla; anonim şirketler, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler, Merkez Bankası, bankalar, anonim şirketler tarafından kurulmuş iktisadi devlet teşekkülleri, sigorta şirketleri, aracı kurumlar, yatırım ortaklıkları ve katılım bankalarıdır.
5.Hisse Senedi Sahibinin Hakları Nelerdir?
Bedelli sermaye artırımına katılma hakkı, kardan pay alma hakkı, oy kullanma ve yönetime katılma hakkı, tasfiyeden hissesi oranında pay alma hakkı ve bilgi edinme hakkı hisse senedi sahibine tanınan haklardandır.
6.Borsa Kazançlarının Vergilendirilmesi Hangi Kanunlarda Düzenlenmiştir?
Gerçek kişilerin yani kurumsal kimliği ve tüzel kişiliği olmayan kişilerin hisse senedi satışından doğan kazançları değer artış kazancı olarak kabul edilmekle birlikte bu kazancın vergilendirme usul ve esasları 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nda düzenlenmiştir. Diğer taraftan tüzel kişiliği bulunan kurumların yani şahıs ve sermaye şirketlerinin sahip oldukları hisse senetlerini satmalarından dolayı elde ettikleri gelirin vergilendirilmesi 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nda düzenlenmiştir.
7.Kurumlar Vergisi Mükelleflerinin Borsa Kazançları
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun beşinci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca, tüzel kişiliği bulunan şahıs ve sermaye şirketlerinin aktiflerinde iki tam yıl süre ile kayıtlı bulunan hisse senetlerinin satışı halinde bu satıştan doğan kazançların %75’i kurumlar vergisinden istisna edilmiş olup kurumlar vergisi matrahına %75’lik istisna edilen tutarın dışında kalan kazanç ilave edilecektir. Ancak kurumların hisse senedi satışından doğan kazançlarından vergiden istisna edilmiş olan %75’lik kısmı beş yıl süre kesintisiz bir şekilde pasif hesaplarda özel bir fon hesabında tutulacaktır. Bu şart gerçekleştirilmediği takdirde istisna hükmü geçerli olmayacaktır.
8.Gelir Vergisi Mükelleflerinin Borsa Kazançları
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na göre gelir vergisi mükelleflerinin hisse senedi satışlarından doğan kazançları değer artış kazancı olarak değerlendirilmekte ve gelir vergisi matrahına dahil edilmektedir. Diğer taraftan gelir vergisi mükellefi gerçek kişilerin bankalar ve aracı kurumlar vasıtasıyla alım ve satım yaptıkları hisse senetlerinde;
- Hisse senedinin alış ve satış bedelleri arasındaki fark üzerinden,
- Hisse senetlerinin itfası halinde söz konusu itfa bedeli ile alış bedeli arasındaki fark üzerinden,
- Hisse senetlerinin dönemsel getirileri üzerinden,
- Hisse senetlerinin ödünç işlemi üzerinden sağlanan gelirler üzerinden, söz konusu banka ve aracı kuruluşlar tarafından oranında gelir vergisi stopajı uygulanacaktır.
Diğer taraftan 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nda düzenlenen istisnaya benzer istisna 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nda da düzenlenmiştir. Buna göre geçici 67. Madde uyarınca, Borsa İstanbul’da işlem görmüş hisse senetlerinden bir yıl ve üzeri bir süre elde tutulmuş olanların satışı halinde bu satıştan doğan kazançlar değer artış kazancı olarak değerlendirilmeyecek ve vergiye tabi tutulmayacaktır.
Bir önceki yazımız olan Borsa Düşerken Nasıl Para Kazanılır? başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.
Henüz yorum yapılmamış.